Ergoterapi, anksiyetesi olan hastaların durumlarını yönetmelerine ve günlük yaşamları üzerindeki etkisini en aza indirmelerine yardımcı olmada önemli bir rol oynar. Ergoterapistler, anksiyete bozukluğu tanılı danışanlarına durumun onları ve günlük yaşam aktivitelerini nasıl etkilediğini ve gelecekteki hedeflerinin ne olduğunu belirlemek için amacıyla birlikte çalışabilirler.

Ergoterapi, depresyon hastaları için önemli bir destek kaynağıdır. Bir ergoterapistin rolü, danışanların hedeflerini belirlemelerine ve bunlara ulaşmalarına yardımcı olacak stratejileri uygulamalarına yardımcı olmaktır.

Ergoterapistler dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanılı danışanlarına; organizasyon ve planlama, duyusal işleme bozuklukları, öz bakım becerilerini geliştirmek, ince ve kaba motor becerileri, günlük görevlerde bağımsızlığı geliştirmek gibi konularda yardımcı olurlar.

Disleksik çocuklarda, görsel algı alanlarında bozukluklardan söz edilmektedir. Duyu organları ile alınan işlenmemiş haldeki uyaranlar ilk aşamada bilginin kaynağını oluşturmaktadır. Bu uyaranlar nöronlar aracılığı ile beyne ulaşmakta ve girdilerin alınması beyinde gerçekleşmektedir. Disleksi tanısı olan çocuklarda bu uyaranların algılanmasında problem görülmektedir. Problem alanı olan bu bozukluklar görsel algı süreçleri kapsamında; görsel-uzaysal algı, görsel ayırt etme, görsel bellek, görsel nesneleri yorumlama gibi pek çok alanı ifade etmektedir. Bireylerin görsel algı bozukluklarında değerlendirme ve müdahalesi ergoterapi rehabilitasyon süreci çerçevesinde yer almaktadır. Bu kapsamda ergoterapi okuma güçlüğü yaşayan çocuklarla görsel-algısal becerilerinin geliştirmesi yönünde çalışmaktadır.

Ergoterapistler, beslenme ve giyinme gibi öz bakım becerileri, ince ve kaba motor beceriler, okul performansı, oyun ve serbest zaman etkinlikleri gibi becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için down sendromlu bireylerle birlikte çalışır.

Otizmli bireyler için ergoterapi programı genellikle oyun becerilerine, öğrenme stratejilerine ve öz bakıma odaklanır. Ergoterapi stratejileri ve duyu bütünleme terapisi ayrıca duyusal sorunları yönetmeye yardımcı olur. Ergoterapist, danışanın mevcut yetenek seviyesini değerlendirdikten sonra müdahale programına başlar.

Serebral Palsili bireyler günlük rutinlerini nasıl geliştirecekleri ve sürdüreceklerini öğrettiği için ergoterapiden yararlanır, bu da bağımsızlık ve yaşam kalitesine katkıda bulunur. Çocuklar büyüdükçe, yardım veya müdahale olmaksızın günlük işlerini en iyi şekilde halletmek isterler. Akranları tarafından kabul edilmek ve başkalarıyla sosyalleşmek isterler. Temel ihtiyaçları için başkalarına güvenmemeyi tercih ederler.
Ergoterapi, bir çocuğun hayatın taleplerine cevap vermesine, ilişkilerini geliştirmesine, kendine bakmasına, kendi fiziksel ihtiyaçlarını karşılamasına, eğitim almasına, işini sürdürmesine ve akranlarıyla ekonomik eşitliğe ulaşmasına zemin hazırlamasına olanak tanır.

Travma sonrası stres bozukluğu hem yetişkinleri hem de çocukları etkileyebilir. Oyun terapisi travma sonrası stres bozukluğu olan çocuklar için en iyi ortamdır. Anlamlı, amaçlı mesleki veya serbest zaman etkinlikleri travma sonrası stres bozukluğu olan yetişkinler için daha faydalıdır.